26 Şubat 2016 Cuma

Portakalı Soydum Başucuma Koydum duma duma dum........


Hepimizin çocukluğunda söylediği, büyüyünce de çocuklarına söylediği; portakalı soydum başucuma koydum ben bir yalan uydurdum duma duma dum... diye eğlenceli bir şekilde tanıştığımız meyvedir turuncu renkli portakal :) Hayatı biraz tiye almak gerekir babamın da her zaman söylediği gibi yoksa yaşam da her gün aldığımız haberler bile stres seviyemizi en üste çıkartıp bırakır maalesef...



Çocuklara da böyle oyunlarla, sevimli hallerle portakalı getirmek daha cezbedebilir onları:) Odayı saran o mis kokulu meyveyi alışkanlık haline getirmek gerekir. Çünkü portakalın faydaları hele de doğal dalından olanın saymakla bitmez! Öncelikle kırgınlıktan hal bırakmayan gribi geçirmeye birebir. İlaçlarla tedavi olmadan doğaya bırakalım kendimizi. Amma velakin katkı maddesi içermeyeninden. Daha canlı olsun diye turuncuya boyanandan değil, daha uzun rafta kalsın diye mumlanandan değil, kilometrelerce ve günlerce soğuk hava deposunda tutulanından değil! Dalından taptaze olanından yiyin :)



Cildinize iyi bakmak için kozmetiğe çok para harcamayın, gerek yok. Portakalın içeriğinde yer alan vitaminler kırışıklıklar ve cildin pürüzsüz taze kalmasına o kadar iyi gelir ki :) Hatta size tavsiyem elinizle kabuğuyla oynayın, suyunu cildinize ve elinize sürün doğal nemlendirin :) Doğadan gelen güzelliği bünyenizde barındırın!


Kalp ve damar hastalıklarına iyi geliyor. Metabolizmanızı hızlandırıyor. Portakalın içeriğinde bulunan lifler sizi düşünüyor:)

Siz de kendinizi düşünün ve bir iyilik yapın portakalı soyun başucunuza koymadan yiyin:)

Sağlıkla kalın...

logo

1 yorum: